Kurumsal kimlik oluştururken dikkat edilmesi gerekenler

                

Güçlü bir kurumsal kimlik yaratmanın yolları nelerdir?

Herkese tekrar merhaba. Son paylaştığımız kurumsal kimlik ve iç mekan ile ilişkisi başlıklı yazımızın üzerine bu hafta kurumsal kimlik kavramını daha detaylı açıklamaya çalışacağız. Artan hızda globalleşen dünyada, firmaların pazarda rakiplerinden ayrılması ve hedef kitlesi için daha belirgin ve cazip konuma gelmesini hedefleyen kurumsal kimliğin; işimizin adının konması, logosunun oluşturulması, belirlediğimiz değerler, diğer kurumlar ve müşterilerimizle kullanacağımız iletişim biçimi gibi konulardan oluştuğundan bahsetmiştik.

Peki, kurumsal kimliğimizi oluştururken nereden başlamalıyız? Hangi detaylara dikkat etmeliyiz?

Giderek artan bir hızda globalleşen dünyada firmaların düştüğü ‘aynılık’ ve artan rekabet, farklılaşma yoluna gitmeyi zorunlu kılmıştır.

Güçlü bir kurumsal kimlik oluşturmak için, firmanızın değerlerini ve sizi rakip firmalardan ayıran özelliklerinizin altını çizmelisiniz. Simon Sinek’in Ted konuşmasında söylediği gibi; ‘İnsanlar yaptığınız işi neden yaptığınızı satın alırlar.’ Bu sebeple öncelikle kendi vizyonunuzu ve hedef kitlenizi belirleyip, firmanızı var olan piyasa içerisinde konumlandırmalısınız. Bu size kurumsal kimliğinizin tasarım aşamasında stratejinizi belirlemek için yardımcı olacaktır. Bunu yaparken anahtar kelimeler oluşturmak size kolaylık sağlayacaktır.

Firmanız ile ilgili bulduğunuz anahtar kelimeler size isminizi oluşturma konusunda yol gösterecektir. Dikkat etmeniz gereken hususlarda en başta isminizin orijinal olup, rakip firmalara gönderme yapmaması olacaktır. Ayrıca net olup, anlamı yabancı dillerde de araştırılmalıdır. Akılda kalıcı bir ritme ve harmoniye sahip olması ise büyük bir artı. İsminizi oluşturduktan sonra ise yapacağınız market araştırması ise size hedef kitlenize görsel olarak nasıl ulaşabileceğiniz hakkında ipuçları verecek, rakiplerinizi tanımanızı sağlayacaktır.

Kurumsal kimliğin tasarım aşamasına gelindiğinde ise, kendinize ‘’Markam bir insan olsaydı, nasıl bir kişiliğe sahip olurdu?’’ diye sormalısınız. Kulağa klişe bir soru gibi gelse de, tasarım aşamasına geçmeden önce oldukça akıllı bir yaklaşım olacaktır. Alternatif bir yaklaşım olarak ise; markanızı bir ünlü temsil edecek olsaydı, bunun kim olacağını düşünebilirsiniz. Dışarıda markanızın karakteri ile uyuşan bir müzisyen, oyuncu, ressam ya da iş adamı var mı? Varsa, kişisel özellikleri neler? Toplum tarafından nasıl bir algıya sahipler? Bu size yeterince ipucu verecektir.

Sıra geldi markamızın görselleştirme-tasarım aşamasına. Öncelikle markanız ile eşleşecek ve sizi övecek bir logo tasarlamalısınız. Logo tasarımı kurumsal kimliğinizin insanlarla iletişiminde oldukça merkezi bir göreve sahiptir. Aklınızda tutmanız gereken; logo ne kadar basit olursa, müşteriler marka ile yaşadıkları olumlu deneyimler ile logoya o kadar fazla anlam katabilir.

Başlangıç olarak logonuzun yazı bazlı mı, imaj bazlı mı olacağına karar verebilirsiniz. Örneklendirecek olursak; Coca cola, Disney gibi markalar yazı bazlı bir logoya sahipken, Apple ve Toyota imaj bazlı bir logoya sahiptir. Piyasada Nike ve Starbucks gibi hem yazı hem imaj ile oluşturulmuş logolar da vardır. Bu seçim, yaptığınız market araştırmasından sonra sizin kendinizi nasıl temsil etmek istediğinize göre şekillenebilir.

Logoyu oluştururken seçilecek font yani yazı karakteri de oldukça önemli bir role sahiptir. Yazı karakterinizi seçerken sadelik sizin kurtarıcınız olacaktır. Fazla süslü yazı tipleri hem üretim hem okunuş açısından uygun bir seçim olmayacaktır. İki farklı yazı karakterinden fazlasını karıştırmamaya çalışın. Daha etkileyici bir görünüş için ise kullandığınız karakterlerin birbiriyle zıt olmasına dikkat edin.

Gözünüzün önüne siyah bir zemin üzerinde siyah bir kutu getirin. Şimdi de kutuyu aynı zemin üzerinde beyaz hayal edin. Hangisi daha çok dikkat çekti?

Renklerdeki algımızı şekillendiren bu örneği, yazı karakterine -ya da daha basit bir ifadeyle- şekillere de yansıtmamız mümkün. Yazı karakterinin boyu; uzunluğu ve puntosu ise okunabilir olmalıdır. Aşırı büyük ya da aşırı küçük logolar, göze hata olarak gelebilir. Okunabilirlik açısından, yazılarınızı sola hizalamak ise size bir artı katacaktır. Elbette bütün bu saydıklarımız markanızın efektif bir şekilde yansıtılması adına değiştirilebilir. Önemli olan sizin için en uygun tasarımı bulmaktır.

Logoyu oluşturduktan sonra ise, sizinle özdeşleşen bir renk paleti oluşturmanız gerekiyor. Bu renkleri seçerken kurumun konumlandığı sektörden tarihi ve kültürel özelliklerine kadar düşünülmesi gereken geniş bir yelpaze vardır. Kullanılacak renklerin akılda kalıcı olması ve rakip firmalara çağrışım yapmamasına ise özen gösterilmelidir. 1 ile 3 ana ton arasında yapılan seçimler uygun olacaktır. Unutmayın, sade bir etkileyiciliğin peşindeyiz. Önümüzdeki dönemde yayımlayacağımız Renklerin Psikolojisi başlıklı yazılarımız da size bu seçiminizde yardımcı olacaktır.

 

               

Çok çeşitli multimedya elemanlarının olduğu bir dönemde yaşadığımız için, logoyu oluşturduktan ve renk paletini seçtikten sonra, değişik medyalarda kimliğimizin nasıl yansıtılabileceğini düşünmek, yine yerinde bir karar olacaktır. Bunun için Kurumsal Kimlik sistemi oluşturmamız gerekmektedir. Bu sistem, logonun etrafında oluşturulacak görsel dili şekillendirmektedir. Örnek olarak Google ‘ın Görsel Varlık Yönergeleri’ni inceleyebiliriz. Görsel sunum aşamaları için düz ‘flat’ yaklaşım, geometrik şekiller için tercihleri, simgelerin her zaman ön yüzde kullanılması, standart arka plan renkleri; kıvrımlı-yumuşsak olan imajların tersi olarak düz-sert gölgeler kullanılması, simgelerin piksel ızgarasında hizalanması gibi net kararlar, markanın her zaman aynı dile sahip olmasını sağlıyor. Böylece nerede bir Google ikonu görseniz, onun Google’a ait olduğunu hemen anlayabiliyorsunuz.

Son aşama olarak, oluşturduğumuz kurumsal kimlik sistemine istinaden, diğer görsel öğeleri tasarlamaktır. Bunların başında Antetli kağıtlar, zarflar, kartvizitler ile faturalar, tahsilat mektupları, sertifikalar gelmektedir. Ayrıca yayımlanacak katalog ve broşürler ile reklamlar, ajandalar, takvim ve bloknot gibi promosyon ürünleri de bu görsel dil içerisinde oluşturulmalıdır.

 

              

Sonuç olarak kurumsal kimliğin firmamızın imzası olduğunu söyleyebiliriz. Güçlü bir kurumsal kimlik oluşturmak adına, ismimizi bulduktan ve market araştırması yaptıktan sonra kendimizi piyasada konumlandırmamız gerekmekte. Oluşturacağımız kurumsal kimlik sistemi ile de hedef kitle ile iletişimimizde akılda kalıcı olabiliriz.

*Bu yazı Roas Mimarlık bünyesinde çalışırken hazırlanmıştır.